Yüz Estetiği

Yüz estetiği ameliyatları, yüz hatları veya kusurlarını düzeltmek için yapılan cerrahi müdahaleleri ifade eder. Bu operasyonlar çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilir ve genellikle yüzün genç, çekici ve dengeli bir görünüm kazanması için tercih edilir. Göz, burun, çene, kaş, alın, elmacık kemikleri gibi bölgelerde yapılan işlemler ve yüz kaslarına uygulanan cerrahi müdahaleler, uzman ekipler ve sertifikalı klinikler tarafından yapılmalıdır.

Yaşlanma, genetik etkenler, sigara kullanımı, kilo değişimleri, stres, çevresel faktörler ve güneş ışınları zamanla cilt yapısında kalıcı değişikliklere neden olabilir. Bu durum ciltte yaşlanma belirtileri, sarkmalar ve yüz hatlarının belirsizleşmesine yol açar.

Ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları, hastanın cilt yapısı, yaşı ve şikayetlerine göre uygulanarak yüz hatlarını belirginleştirme, kaybolmuş hacmi geri kazandırma ve yaşlanma etkilerini azaltma amacıyla yapılabilir. Ancak tüm medikal uygulamaların istenilen sonucu veremeyeceği unutulmamalıdır.

Yüz estetiği operasyonları, yüzde yaşa bağlı değişimleri düzeltmek için bir çözüm olarak görülebilir. Yanak ve çene sarkmalarının düzeltilmesi, burun ve ağız arasındaki çizgilerin azaltılması, boyun yağlarının giderilmesi, elmacık kemiklerinin belirginleştirilmesi, çene deformasyonlarının düzeltilmesi, göz kapaklarındaki fazla derinin alınması, alın çizgilerinin azaltılması ve kaşların yukarı kaldırılması gibi işlemler kişiye özel olarak planlanmalıdır.

Hastanın ihtiyaçlarına göre planlanan yüz estetiği operasyonları, daha genç ve belirgin hatlara sahip bir yüz elde etme olasılığını sunabilir.

Yüz estetiği, yüz ve diğer yüz organlarında sarkan dokuların düzeltilmesini, yaşla birlikte ortaya çıkan deformasyonların giderilmesini ve yüzdeki organların yapısının veya konumunun iyileştirilmesini amaçlayan estetik cerrahi işlemlerini içerir. Bu yazıda yüz estetiği operasyonları ve cerrahi olmayan uygulamalar hakkında bilgi bulabilirsiniz.

Yüz Estetiği Fiyatları

Yüz estetiği fiyatları, çeşitli belirleyici faktörlere bağlıdır. Bu faktörler arasında işlemin türü, kullanılan malzemelerin kalitesi, cerrahın deneyimi, kliniğin konumu ve müdahalenin maliyeti yer alır. Genellikle cerrahi işlemler, ameliyat gerektirmeyen işlemlere göre daha yüksek maliyetlidir. Örneğin, botoks veya dolgu gibi cerrahi olmayan müdahaleler genellikle daha düşük fiyatlarla sunulurken, burun estetiği gibi cerrahi işlemlerde maliyetler daha yüksek olabilir. Aynı durum, erkek yüz estetiği için de geçerlidir. Büyükşehirlerde gerçekleştirilen estetik işlemleri genellikle daha yüksek maliyetlidir çünkü bu bölgelerde işlem sonuçları genellikle daha başarılıdır. Ayrıca, Türkiye'deki büyükşehirlerde bulunan estetik klinikleri, dünyanın birçok bölgesinden insanların tercih ettiği yerler arasındadır. Bu durum, sektördeki başarıyı ve elde edilen olumlu sonuçları kanıtlar niteliktedir.

Yüz Estetiği Öncesi ve Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Yüzdeki estetik sorunlar, yaşlanma belirtileri veya diğer nedenlerle ortaya çıkan deformasyonlar, bir kişinin özgüvenini ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden, yüz estetiği yöntemleri kişinin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığına katkı sağlayabilir. Ancak, yüz estetiği işlemi öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır:

İşlem öncesinde dikkat edilmesi gerekenler: En önemlisi, uygun doktor ve klinik seçimidir. Ayrıca, doktor gerekli gördüğünde bazı sağlık testlerini isteyebilir. Bununla birlikte, doktorun önerisiyle düzenli kullanılan ilaçlara ara verilmesi gerekebilir.

İşlem sonrasında dikkat edilmesi gerekenler: İyileşme sürecinde, doktorun talimatlarına uyulması son derece önemlidir. Özellikle sigara ve alkol tüketiminin durdurulması bu süreçte büyük önem taşır. Ayrıca, ağır spor, egzersiz ve benzeri aktivitelerden bir süre uzak durulması gerekebilir. Operasyon sonrası reçetelenen ilaçların düzenli olarak kullanılması da son derece önemlidir.

Bu gibi faktörler göz önünde bulundurulduğunda, ilgili operasyonun tüm süreçleri sorunsuz bir şekilde atlatılabilir.

Yüz Estetiği Çeşitleri ve Uygulamaları

Son yıllarda, yüz estetiği işlemleri cerrahi operasyonlar arasında popülerlik kazanan bir yöntem haline geldi. Yüzdeki sarkma, kırışıklık, leke ve asimetrik durumlar gibi çeşitli sorunlar, çeşitli müdahalelerle giderilebiliyor. Kişinin ihtiyaçlarına göre yapılan bu müdahaleler, ruh halinden özgüven seviyesine kadar birçok sosyal etkene olumlu katkıda bulunabilir. Bu işlemlerin doktorlarla detaylı bir değerlendirme sonucunda yapılması, daha sağlıklı sonuçlar alınması açısından son derece önemli.

Özellikle oval yüz hatları isteyenler, yuvarlak yüz estetiği işlemlerine başvurabilirler. Yüz estetiği çeşitleri arasında şunlar bulunmaktadır:

Burun Estetiği

Yüz germe

Botoks

Dolgu

Peeling

Cilt Yenileme

Çene Estetiği

Alın ve Göz Çevresine Yapılan Müdahaleler

Kaş Kaldırma ve Gençleştirme

Elmacık Bölgesindeki Yüz Kemiği Estetiği

Dudak Dolguları

Ayrıca, son zamanlarda popüler hale gelen Hollywood yüz estetiği işlemleri, daha belirgin hatlar elde etmek için uygulanan bir yöntem olarak öne çıkıyor.

Yüze Yapılan Estetik Operasyonlar

Yüz bölgesi genellikle yaşlanmanın ilk ve en belirgin belirtilerinin ortaya çıktığı alandır. Yüz estetik işlemleri, yaşlanma kaynaklı deformasyonları düzeltmenin yanı sıra, kişinin yaşından bağımsız olarak yüzdeki uyumu bozan özellikleri düzenlemeyi mümkün kılar.

Plastik Cerrahi'nin özel bir dalı olan yüz estetiği, bireyin doğal görünümüne en uygun şekilde rahatsızlık veya estetik kaygılara neden olan yüz özelliklerini değiştirmeyi amaçlar. Bu operasyonlar belirli yüz bölgelerine veya tüm yüze uygulanabilir. Yüz estetiği işlemleri şu şekillerde sıralanabilir:

Yaşlanmaya bağlı olarak orta yüz bölgesindeki kemik veya yumuşak dokunun azalması, hacim kaybına yol açarak kişiyi daha yaşlı ve yorgun gösterir. Belirgin elmacık kemikleri, genç ve simetrik bir yüz görünümü için önemlidir. Orta yüz bölgesini vurgular, genç bir görünüm sağlar ve önemli bir estetik iyileştirme olarak kabul edilir.

Zamanla elmacık kemiklerindeki kemik yoğunluğunun azalması çökük bir görünüme neden olabilir, bu da estetik açıdan endişe yaratabilir. Elmacık kemiği estetiği, cerrahi yüz estetiği işlemleri arasında yer alır. Hedef, elmacık kemiklerini vurgulayarak ideal bir yüz profil oluşturmaktır. Elmacık kemikleri implantları kullanılarak bu operasyon, kişilere yüz yapılarıyla uyumlu belirgin elmacık kemikleri kazandırır.

Ayrıca, elmacık kemiği estetik iyileştirme işlemi dolgu veya yağ enjeksiyonları gibi cerrahi olmayan yöntemlerle de gerçekleştirilebilir. Cerrahi işlemlerden farklı olarak, bu yöntemler geçici sonuçlar sunar ve belirgin yaşlanma belirtileri olmayan seçilmiş hastalar için en iyi sonuçları verir. Bu operasyon, tek başına veya diğer yüz estetiği işlemleri ile birlikte uygulanabilir.

Gıdı Estetiği, çene altından boyun bölgesine doğru meydana gelen sarkma ve yağ birikimi sonucu oluşan bir durum olan gıdının, kişinin görünümünü yaşlı veya kilolu gösteren bir deformasyon olduğu ifade edilir. Bu durum, genetik faktörler, kilo değişimi ve yaşlanma gibi çeşitli nedenlerle oluşabilir. Gıdı Estetiği, bu durumun düzeltilmesi ve alt çene bölgesinin yeniden şekillendirilmesi amacıyla kullanılan bir yöntemdir.

Gıdı estetiği, çeşitli tekniklerle gerçekleştirilebileceğinden, planlama sürecinde hastaların ihtiyaçları ve cilt yapıları dikkate alınmalıdır. Cilt elastikiyetinin iyi durumda olduğu durumlarda, liposuction ile gıdı bölgesindeki yağlar alınabilir ve cilt kendini toparlayabilir.

Ancak, yağ birikiminin fazla olduğu, cilt elastikiyetinin yetersiz olduğu durumlarda, liposuction ve çene altından küçük bir kesi yapılarak kasların sıkılaştırıldığı Submentoplasti veya boyun kaslarının ve gıdı bölgesinin yeniden şekillendirilerek fazla derinin çıkarıldığı boyun germe ameliyatları düşünülebilir.

Çene, yüzün merkezi hattında bulunur ve konumuyla yüz ifadesini doğrudan etkileyebilir. Çene estetiği ameliyatı, yüz orantısını düzeltmek ve bireyin özgüvenini artırmak için yapıldığında oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilir.

Mentoplasti olarak da bilinen çene estetiği, çeşitli tekniklerle gerçekleştirilebilir; hangi tekniğin kullanılacağı, hastanın beklentileri, ihtiyaçları ve yüz analiz sonuçlarına dayalı olarak belirlenir. Çok büyük, çok küçük, geride veya önde olan bir çene, kişinin diğer yüz hatlarıyla uyumunu bozabilir.

Örneğin, eğer bir kişinin çenesi gereğinden küçükse, burun daha büyük görünebilir. Çene estetiği, çene implantları veya çene kemiklerinin şekillendirilmesi gibi yöntemlerle yapılabilir. Ameliyatsız yüz estetiği uygulamalarından olan dolgu veya yağ enjeksiyonu da çene şeklini düzeltmek için kullanılabilir.

Badem göz estetiği olarak bilinen kantoplasti, gözleri hafifçe yukarıya doğru çekerek daha büyük bir görünüm elde etmeyi amaçlar. Bu cerrahi işlem lokal anestezi altında yapılabilir ve öncesinde göz şekli incelenirken, hastaların beklentileri detaylı bir şekilde değerlendirilir.

Badem göz ameliyatı, gözün köşe kısmının yeniden şekillendirilmesini içerir ve bu sırada gözün dış köşesindeki sarkıklıkların düzeltilerek bölgenin yeniden yapılandırılması hedeflenir. Ancak bu işlem, blefaroplasti adı verilen alt ve üst göz kapağı estetik operasyonlarından farklıdır. Blefaroplasti operasyonları, göz çevresindeki cilt fazlalıklarını alarak genç bir görünüm elde etmeyi amaçlasa da göz şeklini değiştirmez.
Badem göz estetiği, göz açıklığını genişleterek ve gözün dış köşesi olan lateral kanthus'un yukarı kaldırılmasıyla gerçekleştirilir. Bu işlem, göz çevresindeki gençleşmeyi desteklerken daha belirgin ve derin bir bakış elde etmeyi amaçlar. Bazı belirlenmiş hastalarda, ameliyatsız bir yöntem olan ip askı tekniği ile de badem göz estetiği yapılabilir.

Yaşlanma sürecinde ciltteki hacim kayıpları ve sarkmalar, yüz konturunu etkileyebilir ve yüzdeki dokuların aşağı doğru hareket etmesine sebep olarak kişinin yaşlı ve yorgun bir görünüm almasına neden olabilir.

Ritidektomi ya da yüz germe estetiği olarak bilinen ameliyat, yüz derisindeki gevşeme ve sarkmaları, yüzdeki hacim kayıplarına bağlı olarak düşen doku ve yanaklar, çene ve boyun bölgesindeki sarkmaları düzeltmek için uygulanabilir.

Yüz germe estetiği, geri kazandırıcı bir nitelik taşır; kişinin temel görünümünü değiştirmez ve yaşlanma sürecini durdurmaz. Minimal invaziv gençleştirme tedavileri ile yüz germe estetiği sonuçları benzer değildir.

Operasyon genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilir ve kesiler, saç çizgisi, kulak önü ve kulak arkasında, genellikle görünmeyecek bölgelerden yapılır. Cilt, kaslardan ve yağ dokusundan ayrılarak nazikçe yukarı ve geri doğru gerilir, gereksiz cilt kesilir. Bu süreçte yüz dokuları da sıkılaştırılır.

Üst Yüz Germe Ameliyatı, alın ve kaşları içeren bir yüz germe işlemidir. Bu operasyon, derinleşmiş alın çizgilerinin giderilmesi, düşmüş kaşların yeniden konumlandırılması ve böylelikle sarkan üst göz kapaklarının kaldırılarak zamanın izlerinin azaltılmasını amaçlar.

Orta Yüz Germe veya yanak germe olarak da bilinen estetik, ağzın üst kısmı ile gözler arasındaki alanı hedefler. Orta yüz germe operasyonunda alın veya çene bölgelerine müdahale edilmez. Eğer tüm yüze müdahale edilirse, operasyon tam yüz germe ameliyatı olarak adlandırılır. Ortalama olarak 2 saat süren bu operasyon genel anestezi altında gerçekleştirilir ve operasyon sonrasında yanaklarda toparlanma ve gençleşme görülebilir.

Alt Yüz Germe veya mini yüz germe, yüzün alt kısmına, çene hattına ve boyuna odaklanan bir yüz germe ameliyatıdır. Bu teknik, geleneksel tam yüz germe ameliyatına göre daha az kesi gerektirir. Erken yaşlanma belirtileri gösteren kadınlar ve erkekler için ideal bir seçenektir. Diğer yüz estetiği operasyonlarıyla birlikte veya ameliyatsız yüz estetiği uygulamalarıyla eş zamanlı olarak yapılabilir. 

Kepçe kulak estetiği ya da otoplasti, kulakların şeklini, boyutunu ve konumunu değiştirerek yüzle uyumlu hale getirmeyi amaçlayan bir estetik cerrahi işlemdir. Genellikle fonksiyonel bir amaç taşımasa da, kulakların şekli, büyüklüğü ve konumuyla rahatsızlık duyan ve bu durumdan kaynaklı psikolojik sıkıntılar yaşayan birçok insan bulunmaktadır.

Bu tür estetik düzeltme işlemi, kulak gelişiminin tamamlandığı 5 yaşından sonra yapılabilir. Ancak özel durumlarda, 3 yaş gibi erken bir dönemde de uygulanabilir. Kulaklar ile baş arasında belirgin bir açı bulunan, kulakları başlarına oranla büyük olan veya kulak şekli yüz ifadesini olumsuz etkileyen bireyler, kepçe kulak ameliyatına sıkça başvuranlar arasındadır. Hem kadınlar hem de erkekler tarafından tercih edilen estetik operasyonlardan biridir.

Dudaklar, yüzün en dikkat çeken bölgelerinden biridir. Zamanla şekli belirsizleşebilir, hacim kaybedebilir, sarkabilir veya yüz orantısını bozacak şekilde fazla kalınlaşabilirler. Bu durumda dudak estetiği ameliyatları, dudakların yeniden şekillendirilmesi için bir çözüm olarak düşünülebilir.

Dudak estetiği, her bireyin özel ihtiyaçlarına göre planlanması gereken bir işlemdir, diğer tüm yüz estetiği işlemleri gibi. Ameliyatsız dudak estetiği uygulamalarının yetersiz kaldığı durumlarda, dudak estetiği ameliyatı daha kalıcı ve başarılı sonuçlar elde etmeyi sağlayabilir.

Dudak estetiği ameliyatlarıyla dudak kıvrımları belirginleştirilebilir, üst dudak daha belirgin hale getirilebilir, dudaklar inceltilip veya kalınlaştırılabilir. Bu işlemler hastanın taleplerine göre kişiselleştirilebilir. Estetik dudak ameliyatları, kalıcı ve doğal görünümlü sonuçlar elde etmek için tercih edilebilir.

Yüz bölgesindeki yaşlanma belirtileri genellikle göz çevresinde ortaya çıkar. Buradaki cilt fazlalıkları veya torbalaşmalar kişinin yorgun, mutsuz ve yaşından daha yaşlı görünmesine yol açabilir. Aynı zamanda sarkan ciltler gözlerin fonksiyonunu etkileyerek görüşü kısıtlayabilir.

Göz kapağı estetiği olarak bilinen blefaroplasti, bu durumları hedefler. Üst göz kapaklarındaki sarkan cilt veya cilt fazlalığı nedeniyle yaşlı bir görünüm oluşturan unsurları düzeltir. Ayrıca torbalanma veya cilt fazlalığı olan alt göz kapakları da bu operasyonla düzeltilmeye çalışılır. Bu işlem genellikle görüşü etkileyen durumları da düzeltebilir.

Alın germe estetiği, alın, kaşlar ve üst göz kapaklarındaki sarkmaları düzelten bir operasyondur. Bu işlem sırasında alın derisi gerilir ve fazla cilt kesilir. Alın ve kaşlar arasındaki kırışıklık görünümünü iyileştirmeyi hedefler. Özellikle alın derisindeki bollaşma, kaşlarda veya üst göz kapaklarında sarkmaya sebep olduğunda tercih edilir.

Yaşlanma ile birlikte alın cildi gevşer ve sarkar, mimik izleri derinleşir. Bu durum kaşların ve üst göz kapağının aşağıya doğru hareket etmesine neden olabilir. Alın germe ameliyatı klasik teknikle veya endoskopik olarak gerçekleştirilebilir. Son dönemde endoskopik alın germe ameliyatları, tıbbi teknolojinin gelişmesiyle tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir.

Endoskopik alın germe, küçük kesi yerine birden fazla küçük kesinin yapıldığı bir teknik olarak farklılık gösterir. Bu operasyon sonrasında alın bölgesinde daha gergin bir görünüm elde edilir, kaşlar ve üst göz kapakları yeniden konumlandırılır. Alın germe ameliyatı, tek başına uygulanabileceği gibi yüz germe operasyonunun bir parçası olarak da tercih edilebilir.

Kaş kaldırma, hem üst göz kapakları hem de genel yüz ifadesi üzerinde etkili olan düşük kaşları düzelten bir operasyondur. Bu durum, kişilerin yorgun, kızgın veya mutsuz görünmesine neden olabilir. Günümüzde kaş kaldırma ameliyatı farklı tekniklerle gerçekleştirilmektedir. Endoskopik kaş kaldırma, daha az yara izi oluşturması ve iyileşme sürecinin kısalması nedeniyle tercih edilen bir yöntemdir.

Kaş kaldırma operasyonu öncesinde hastaların yüz analizi yapılır ve kaşların ne kadar yükseleceği ameliyat öncesinde planlanır. Fazla kaldırılan kaşlar her zaman estetik bir görünüm sağlamayabilir. Bu nedenle, kişinin yüz hatlarına en uygun kaş kaldırma açısının belirlenmesi önemlidir.

Bazı hastalarda cilt elastikiyeti iyi durumda olduğu ve sarkma az olduğu için ameliyatsız kaş kaldırma yöntemleri de düşünülebilir. İple kaş kaldırma veya enjeksiyon gibi uygulamalar, belirli hastalarda etkili sonuçlar verebilir. Hasta seçimi doğru yapıldığında, bu yöntemler de başarılı olabilir.

Bişektomi, yüz estetiği ameliyatları arasında yer alan ve yanaklardaki bichat yağ yastıklarının bir kısmının alınması prensibiyle gerçekleştirilen bir operasyondur. Bichat yağ yastıkları herkeste bulunmasına rağmen bazı kişilerde bu yağ yastıkları belirgin bir hacme sahip olabilir, bu durum da yüzde şişkinlik hissi yaratabilir ve yüzün daha yuvarlak görünmesine neden olabilir. Bişektomi operasyonu, yüz konturlarını belirginleştirmek için bu durumu düzeltebilir. Operasyon sırasında yanak bölgesinin iç kısmından küçük kesiler açılır ve yağ yastıklarının bir kısmı çıkarılır. Genel sağlık durumu uygun olan ve yanaklarında aşırı yağ yastıkları nedeniyle dolgunluk hissi olan kişiler bişektomi ameliyatı için aday olabilirler. Bu operasyon tek başına uygulanabileceği gibi diğer yüz estetiği operasyonlarıyla da birlikte gerçekleştirilebilir.

Boyun germe operasyonu, yüz germe operasyonun bir parçası olarak veya ayrı olarak yapılabilir. Bu işlemde, yaşlanma süreciyle oluşan çene ve boyun bölgesindeki cilt fazlalıkları alınır ve dokular sıkılaştırılır. Bu sayede gıdı bölgesi toparlanır, sarkmış boyun cildi düzeltilir ve çene-boyun hattı daha estetik bir görünüme kavuşturularak kişiye gençlik kazandırılabilir. Genellikle genel anestezi altında gerçekleştirilen bu operasyon 1,5 - 2 saat kadar sürebilir. Eğer boyun bölgesinde sadece yağ birikimi varsa ve cilt elastikiyeti hala iyi durumdaysa, sadece liposuction ile boyun görünümü düzeltilmeye çalışılabilir.

Ameliyatsız yüz estetiği, cerrahi olmayan ve kırışıklıkları, sarkmaları, hacim kaybını düzelten işlemleri içerir. Bu işlemler, kolaylık ve minimum sürede yapılabilme avantajları nedeniyle tercih edilen bir dizi işlemlerdir. Medikal iplerin kullanıldığı bu yöntem, temel olarak yüzü germe işlemlerini içerir. Botoks ve dolgu işlemleri gibi popüler estetik müdahaleler de ameliyatsız olarak gerçekleştirilen işlemler arasındadır. Ayrıca yüzdeki lekeler, sivilce izleri, kırışıklıklar ve çiller için yapılan peeling ve lazer uygulamaları da ameliyatsız tercih edilebilir. Bu işlemler, cerrahi operasyonlara göre daha az ağrılı olup kişilerin günlük hayatlarına daha hızlı dönmesini sağlar.

Yüz estetiği, cerrahi operasyonlarla veya medikal uygulamalarla gerçekleştirilebilir. Hasta seçimi ve planlama aşamasında, hastaların beklentileri, cilt yapıları ve ihtiyaçları doğru analiz edildiğinde medikal uygulamalarla başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür.

Ameliyatsız yüz estetiği uygulamaları lokal anestezi altında yapılabilir ve minimal invaziv müdahaleleri içerir. Bu işlemlerle dudaklara ve elmacık kemiklerine hacim kazandırılabilir, kaş kaldırma ve badem göz estetiği yapılabilir, yüz konturu ve çene hattı belirginleştirilebilir, ince kırışıklıklar giderilebilir ve ciltte derin bir yenilenme sağlanarak yaşlanmaya bağlı cilt kusurlarında iyileşme elde edilebilir.

Bu tür uygulamalar, cerrahi işlemlerle birleştirilebileceği gibi tek başlarına da yapılabilir. En sık tercih edilen ameliyatsız yüz estetikleri şunlardır:

Masseter enjeksiyonu, çiğneme kaslarındaki belirginliği azaltmak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Çiğneme kasları (masseter kasları) aşırı gelişmişse, yüz alt bölgesinde köşeli bir görüntüye neden olabilir. Bu durum kadınlarda daha maskülen bir ifade yaratabilir ve estetik endişelere yol açabilir.

Botulinum toksin enjeksiyonu, masseter kasındaki sinir sinyallerini geçici olarak bloke ederek bu kasın etkisini azaltır. Bu işlem sonucunda yüzdeki denge sağlanabilir, çene hattı incelir ve ayrıca baş ağrısı, çene gerginliği ve diş gıcırdatma gibi şikayetler de azalabilir. Ancak bu enjeksiyonun etkisi sınırlıdır ve belirli bir süre sonra tekrar uygulanması gerekebilir.

Dolgu uygulamaları, yüzdeki kırışıklıkları azaltmak ve hacim kaybını düzeltmek için cerrahi olmayan bir estetik yöntemdir. Zamanla, cilt altı yağların azalması ve dokuların yer değiştirmesi, yüzdeki ifade çizgilerinin derinleşmesine ve hacim kaybına neden olabilir.

Bu uygulama ile:

Dudaklara hacim kazandırılabilir ve dolgunluk sağlanabilir.

Elmacık kemiklerinin belirginliği artırılabilir.

Yüzdeki derin kırışıklıklar ve belirgin çizgiler hafifletilebilir.

Yüzdeki hacim kaybı yaşanan bölgelere hacim kazandırılabilir.

Işık dolgusu tercih edildiğinde göz altındaki morluklar azaltılabilir.

Dolgu uygulamaları, erken yaşlanma belirtilerini hafifletmek için oldukça etkili minimal invaziv yöntemlerden biridir. Farklı dolgu maddeleri mevcuttur ve bu maddelerin içeriklerine bağlı olarak kalıcılık süreleri değişebilir. Genellikle, bu dolgu maddelerinin etkisi 6 ila 18 ay arasında sürer. Bu süre sonunda tekrar dolgu uygulaması gerekebilir.

Daha genç bir görünüm arzulayan ve cilt sarkmaları belirli bir seviyede olan bireyler, iple yüz askısı uygulamalarıyla istedikleri sonuçlara ulaşabiliyor. Enjeksiyon, dolgu veya mezoterapi gibi yüz gençleştirme uygulamaları yeterli gelmediğinde ancak yüz germe ameliyatı gerekmeyen durumlarda, ip askısı uygulamaları büyük bir konfor sağlayabilir.

Yüz ve boyun bölgesindeki sarkmaların giderilmesini amaçlayan ip askı uygulaması, minimal invaziv yöntemler arasında yer alır. Ciltteki kolajen üretimini teşvik eden özel iplerle dokular, daha sıkı bir cilt elde etmek için mekanik olarak kaldırılabilir. Bu uygulama seçilen hastalar için şu amaçlarla tercih edilebilir:

Yüz konturunun belirginleştirilmesi,

Göz estetiği,

Kulak şeklinin düzeltilmesi,

Kaşların kaldırılması,

Çene hattının düzeltilmesi,

Boyun cildinin sıkılaştırılması.

Fransız askısı olarak da bilinen ip askı uygulaması, estetik cerrahi operasyonlarda olduğu gibi cilde herhangi bir kesik yapılmadığı için yara izi oluşmaz ve sonuçlar hemen fark edilebilir.

Daha sıkı ve doğal bir cilde ulaşmak isteyenler için doğru bir seçenek olarak değerlendirilebilen ip askı uygulaması öncesinde hastanın cilt yapısı, beklentileri ve anatomik özellikleri değerlendirilmelidir.

Yaşlanmaya bağlı olarak ciltteki kolajen ve elastin üretiminin azalması, yağ dokularının kaybı ve sarkmalar, kişinin yaşlı ve yorgun bir görünüme sahip olmasına neden olabilir. Bununla birlikte, kemik dokusundaki azalmalar, yüz şeklinde rahatsız edici değişikliklere yol açarak kişinin görünümünde değişikliklere sebep olabilir.

6D star askı tekniğinde kullanılan ve 360 derece kılçık yapısına sahip ipler, dokuların daha uzun süre asılı kalmasını sağlarken aynı zamanda cildin daha gergin ve sıkı bir yapıya sahip olmasını mümkün kılar. Altı boyutlu bu ipler cildi maksimum düzeyde kaldırarak uygulama sonrası kişinin 5-10 yaş genç görünmesini sağlayabilir.

Bu teknik, kaş kaldırma, yüz germe, çene hattını belirginleştirme, çene altı bölgesini düzeltme, göz kapaklarını kaldırma, boyun germe gibi amaçlarla uygulanabilir ve etkisi genellikle 2-3 yıl sürebilir.

Altın İğne olarak da bilinen Fraksiyonel Radyo Frekans uygulaması; cildin gençleştirilmesi ve güzelleştirilmesi için yapılan bir medikal uygulamadır. Çevresel faktörler, genetik etmenler, güneşin etkisi ve yaşlanma gibi nedenlerle oluşan cilt lekelerini, deformasyonları ve kırışıklıkları azaltarak cildi canlandırmayı amaçlar. Bu uygulama, vücudun çeşitli bölgelerinde, özellikle yüz bölgesinde kullanılabilir.

Altın iğne yöntemi, cilt çatlaklarının giderilmesi, boyun ve çene konturlarının düzeltilmesi, göz bölgesindeki yorgun görünümü giderme, cilt gözeneklerini sıkılaştırma gibi farklı amaçlarla tercih edilebilir. Her hastanın ihtiyacına göre seans sayıları değişebilir ve her bir seans genellikle 30 ila 40 dakika arasında sürer. Etkileri, ilk seansın ardından gözle görülür hale gelmeye başlar.

Yüz mezoliftingi, yüzdeki kırışıklıkların ve hafif sarkmaların tedavi edilmesi için sıkça kullanılan bir ameliyatsız yüz estetiği yöntemidir. Bu teknikte, cildin beslenmesi, kusurlarının azaltılması ve yaşlanma belirtilerinin hafifletilmesi için özel olarak hazırlanan vitamin, mineral gibi maddeler cilde enjekte edilir.

Mezolifting için özel kokteyller, kişinin ihtiyaçlarına göre hazırlanır. Her bireyin durumu dikkate alınarak seanslar planlanır ve genellikle yaklaşık 20 dakika sürer. Yüz mezoliftingi, diğer ameliyatsız yüz estetiği işlemleriyle birlikte aynı dönemde uygulanabilir, bu şekilde kombine edilebilir.

Yüz inceltme ve küçültme estetiği, genellikle fazla dolgun veya geniş yüz formlarını düzelten uygulamaları içerir. Bu işlemler, yüzdeki kemik, kas ve yağ dokularının alınması veya yeniden şekillendirilmesiyle gerçekleştirilir. Bazı kişilerde genetik olarak büyük olan yüz kasları, yüzün geniş görünmesine yol açabilir. İnceltme müdahaleleri genellikle bu kas dokularına odaklanır ve çeşitli operasyonlarla gerçekleştirilir.

Yüz küçültme estetiği ise genellikle çene ve yanak kemiklerinin küçültülmesi, aynı zamanda genel yüz yapısını bozan yağ dokularının alınmasıyla yapılır. Bu işlem, yüz hatlarını daha belirgin hale getirmek ve mevcut orantısızlıkları düzeltmek isteyen kişiler tarafından tercih edilebilir.

Yüz ameliyatından sonra iyileşme süresi, yapılan operasyona ve kişinin vücut özelliklerine göre değişebilir. Bu süreçte, genellikle şişlik, morluk, ağrı ve hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Uyku pozisyonlarına karşı olan hassasiyet ve kullanılan ilaçlar, iyileşme sürecine olumlu etki edebilir. İlk haftanın sonunda, ağır fiziksel aktiviteler dışında kişi genellikle günlük yaşamına dönebilir. Yüzdeki şişlik ve morluklar genellikle ikinci haftada iyileşmeye başlayabilir. Ancak tam iyileşme süreci, kişiden kişiye farklılık gösterir ve genellikle ortalama 4 ila 6 hafta kadar sürebilir.

Evet, yüz estetiği tedavilerinin kalıcılığı birçok faktöre bağlıdır. Cerrahi işlemler genellikle uzun süreli sonuçlar sağlar, ancak yaşlanma süreci devam ederken zamanla etkileri azalabilir. Ameliyatsız işlemler genellikle daha kısa süreli sonuçlar sunar ve belirli aralıklarla yenilenmesi gerekebilir. Bu işlemler, botoks, dolgu, peeling veya lazer tedavisi gibi geçici sonuçlar elde edilen müdahaleleri içerir. Her tedavi yöntemi kişinin özelliklerine ve tercihlerine bağlı olarak farklılık gösterebilir. 

18 yaşını dolduran herkes yasal olarak yüz estetiği işlemlerini tercih edebilir. Ancak, doktorların yönlendirmesi doğrultusunda erken yaşta keyfi müdahaleler yapılmamalıdır. Yüz bölgesinde yaşam kalitesini etkileyen somut bir sorun varsa, ilgili tedavi uygulanabilir. Ayrıca, psikolojik durum bu tür operasyonlarda oldukça önemlidir. Kişinin kararında psikolojik olarak hazır hissetmesi ve tedaviyi istemesi önemlidir. Tedavi ve iyileşme süreçlerinin tamamı dikkate alınmalı ve net bir kararla hareket edilmelidir. Beklentiler doğru bir şekilde belirlenmeli ve işlem için uygunluğu doktorlarla değerlendirilmelidir. Ayrıca, botoks gibi sürekli bakım gerektiren işlemlerin belirli aralıklarla tekrarlanması gerektiği unutulmamalıdır. Uzun vadeli sonuçlar isteyen kişiler, işlemin tipine bağlı olarak belirli aralıklarla yenileme işlemlerine başvurabilir.